139

    RevelationCuzPageSurah
    89 466Ali İmran(3)

١٣٩

وَلَاتَهِنُوا وَلَاتَحْزَنُوا وَاَنْتُمُ الْاَعْلَوْنَ اِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنينَ

(139) ve la tehinu ve la tahzenu ve entümül el a’levne in küntüm mü’minin

gevşemeyin ve mahzunda olmayın ve üstün olan sizseniz siz mümin kişilerdensiniz

(139) So lose not heart, nor fall into despair: for ye must gain mastery if ye are true in Faith.

1. ve lâ tehinû : ve gevşemeyin, korkmayın
2. ve lâ tahzenû : ve mahzun olmayın, üzülmeyin
3. ve entum : ve siz
4. el a’levne : üstün olanlar
5. in kuntum : eğer siz … iseniz
6. mu’minîne : mü’minler

وَلَا تَهِنُوا gevşemeyinوَلَا تَحْزَنُوا ve üzülmeyinوَأَنْتُمْ sizsinizالْأَعْلَوْنَ en üstün olanإِنْ eğerكُنْتُمْ isenizمُؤْمِنِينَmü’minler


SEBEB-İ NÜZUL

İbn Abbâs’tan: Uhud günü Hz. Peygamber (sa) Hâlid ibnu’l-Velîd’in üzerlerindeki dağa çıkmakta olduklarını görünce: “Ey Allahım, üzerimize yükselip çıkmasınlar. Ey Allahım, güç ve kuvvet ancak Seninledir. Ey Allahım, bu beldede şu topluluktan başka Sana kulluk eden yok! Onları helak etme” diye dua etti de Allah Tealâ “Gevşemeyin, mahzun da olmayın. Eğer gerçek mü’minler iseniz sizler en üstünsünüzdür.” âyet-i kerimesini indirdi. Müslümanlardan bir grup hemen oklarıyla o tarafa yöneldiler, dağa çıkıp müşrik atlılarını ok yağmuruna tuttular. Sonunda Allah müşrik atlılarını bozguna uğrattı, müslümanlar da dağa çıkıp güvene kavuştular.